Space Marine'ler
Onlar İmparatorun geniş krallığını tehdit eden düşmanlarına acımasızca çarpan yumruğunun kendisidir. İmparatorluk içinde adları saygıyla anılırken İnsanoğlu'nun düşmanları isimini duyduğunda korkuya kapılır. Onlar, Space Marine'ler ve galakside onlarla başa çıkabilecek bir kaç savaşçı vardır!
Bir kaç organ değiştirme operasyonu, genetik modifikasyon, fiziki-kimyasal değişim ve normal bir insanı öldürebilecek bir dizi fiziksel eğitimle bir Space Marine bir süper insan haline gelir. Aç ve uykusuz olarak haftalarca savaşır, zehirleri sindirebilir, toksik gazları soluyabilir ve en büyük yaralarını iyileştirebilir.
Güçlü fiziğinin yanında bir Space Marine İmparatorluk'un en yıkıcı silahlarına sahiptir: Yörüngesel Bombardıman (Orbital Bombartment) ve Lazer Topundan (Lascannon) güvenilir Ağır Makinalıya (Heavy Bolter) tek bir Space Marine bütün bir şehir bloğunu tek başına yok edebilir. Kutsanmış Kara Saldıranlar'ı (Land Raider), Jilet Sırtlar'ı (Razor Back) ve dayanıklı Gergedan'ları (Rhino) onu savaş alanında taşıyabilir. Ve son olarak süper insan olmasının hediyesi olarak onu pek çok silahtan koruyan zırhını taşır.
Ama bir Space Marine'in gerçek gücü İmaparator'una olan imanıdır. O, tanrılar tarafından seçilmiş İnsanlığın Ruhani Lideri'dir ve 100.000 yıldır durduğu Altın Taht'a tapınılmıştır. Space Marine'ler kendilerini kutsanmış sayarlar, çünkü geliştirilmiş damarlarında İmparator'un gen kodunu taşıyan kanını taşırlar. Onlar kesinlikle İmparator'un iradesinin fiziksel formudurlar!
41. Milenyum'da insanlık her taraftan uzaylılarla, aşağılık hainlerle ve korkunç asilerle sarılmıştı. Onlarla savaşmak Space Marine alaylarından acımasız savaşçılar ve korkusuz şampiyonlar olan Kara Şövalyeler'in kaderiydi. Asaletlerini ispatlamak için İmparatorluk Yumruğu (imperial Fist) Space Marine alayının askerlerinden çıkan Kara Şövalyeler İmparatorluk'un ve insanlığın gördüğü en uzun sefere çıkmıştırlar...
"İmparator'un krallığı hainlerin ve uzaylıların pisliğinden temizlenmeli. Maddeleri kılıçla temizleriz, maneviyatı iman ve kılıçla!"
(Dreadnought Garlech'ten Donorian Seferine giden askerlere)
Savaş Şekli
Kara Şövalyeler kurucuları Sigismund'un yolunda ilerleyerek yakın dövüşü uzak muharebeye tercih etmişlerdir. İmparator'a bağımlılıklarını belirtmek için ölümüne kadar yemin ederler. Her savaştan önce bu töreni tekrarlarlar, böylece kitlesel olarak düşüncelerini odaklayıp düşmanlarına karşı daha iyi savaşırlar.
Kara Sefer'in (Dark Crusade) başlangıcından beri Ultramarine'ler İmparator'un ordusunun ön saflarında çarpışmışlardır. Yüksek disiplin ve cesaretleri sayesinde Primarc'ları Roboute Guiliman'ın en büyük eseri olan Codex Astartes'in kutsal öğretilerine 10.000 yıl boyunca sadık kalmışlardır. Zaferlerinin hikayeleri ana dünyaları (homeworld) Macragge'den Terra'nın kutsal salonlarına taşınır. Ne zaman İnsanoğlu'nun düşmanları İmaparatorluk'u tehdit etse onlar savaşmak için orada hazır beklemektedirler.
Savaş Şekli
Roboute Guiliman'ın Bölüğü (chapter) olarak Codex Astartes'te yazılanlara sıkı sıkıya bağlıdırlar. Tam 10.000 yıl boyunca kutsal sayfalarda yazan şekilde dövüştüler. Diğer bölükler Guiliman'ın sözlerini yeniden yorumlayabilirler ama Ultramarine'lere göre böyle bir şey düşünülemezdir. Codex Astartes kutsal bir aklın ürünüdür, İmparator'un kendisi tarafından onaylanmıştır ve Ultramarine'ler onun yolundan ayrılmak için hiçbir sebep görmezler. Ultramar halkına doğuştan öğretilen hayat boyu süren disiplin dersleri ve kendine güven onların kutsal öğretilere binyıllar boyunca sadık kalmalarını sağlamışlardır.
Herhangi bir stratejik durumda Codex Astartes bu durumun nasıl karşılanıcağı ve üstesinden nasıl gelineceği konusunda yüzlerce sayfalık bilgi verir. Her savaşçıdan Codex Astartes'in bütün bölümlerini ezberlemesi istenir, böylece her bölük içerisinde Codex Astartes'in yüzlerce kopyası bulunur. Binlerce İmparator'luk savaşçısının aklına Codex kayıtlıdır. Ünite işaret ve flamalarından nasıl tüm bir gezegene karşı saldırı yapılması gerektiğine kadar her şey onun sayfalarındadır.
İmparatorluk’ta birliklerinin kuruluşundan beri düşmanları tarafından korkuyla anılmış ve korudukları tarafından saygıyla anılmışlardır. Savaşta inançtı geri dönmeyen, görevlerinde her zaman tetikte olmalarıyla Kara Melekler İmparatorluk’un en imanlı savaşçıları arasınada yer alırlar.
Ama her zaman böyle değildiler. 10.000 yıl önce Kara Melekler o kadar utanç verici ve o kadar korkunç bir iş yaptılar ki; bunu bir sır olarak sakladılar ve bu Kara Melekler’in değer verdiği her şeyi tehdit eder. Bugün bile Kara Melekler’i sonsuz lanete mahkum edebilir…
Savaş Şekli
Roboute Guiliman’ın Codex Astartes’ine göre Horus ihaneti’nde Space Marine bölüklerinin çökmesiyle Kara Melekler bölüklere ayrıldılar. Ölüm Kanatları (Deathwing)'la Kuzgun Kanatları (Ravenwing) dışında Kara Melekler standart Space Marine savaş şeklini izlediler ve onların çirkinliğe karşı yaptıkları zayıf savunmalar efsaneleşti. Diğer Space Marine’ler geri çekilirken bile Kara Melekler son ana kadar savaşıp topraklarını düşmana vermeyi red ettiler. Hatta inatçı yapıları yüzünden taktiksel olarak yapmaları gerektiği halde düşmana karşı hücüma bile geçmediler.
Ayrıca Kara Melekler’in insan olmayanlara karşı toleransı yoktur ve uzaylı ırkları içeren ordularla yan yana savaşmayı red ederler. Yabancılara karşı şüphe ile bakarlar ve bazen nedensiz olarak saldırgan davranırlar. Bunun yanında bazen bir İmparatorluk Engizisyon’u ve ya Misyonerlik tarafından rapor edilmiş bölgelere herhangi bir sebep olmaksızın ani şekilde saldırı düzenledikleri görülmüştür.
Kan Melekler’i bir zamanlar Adeptus Astartes’in en gözde en kutsal alaylarından biriydi, Primarch’ları Sanguinus’un cesaretini ve yeteneklerini almışlardır.Ama Horus İhaneti onlara korkunç bir darbe vurdu; kutsal babalarını kaybettiler. Ölümü o kadar korkunçtu ki her bölük üyesinin kalbine bir derin yara açtı ve bugünden sonra denir ki Kan Melekleri damarlarında korkunç bir lanet taşır.
Savaş Şekli
Kan Melekleri Adeptus Astartes’in disiplinli tek bir bir kuvveti olarak çarpışır. 2., 3., 4. ve 5. bölükler savaş alaylarıdır ve bu dört bölük ana savaş hatlarını oluşturur; en önde çarpışırlar. Özel birlikler saklanır ve sadece ihtiyaç olduğunda gönderilir.
Buna rağmen bir savaşın tümünde bu bölüklere güvenilemez, İmparatorluk Yumrukları ve Kara Melekler'in disiplin anlayışına göre yetiştirilmiş olmalarına rağmen damarlarında taşıdıkları lanet en taktiksel düşünen usta askeri bile bir öfke seline kaptırabilir ve gözü sadece düşmanını görür; onu parça parça doğramak ister. Kara Öfke savaş sırasında bir Yıkım Alayı’ndan bir Vindicator’ın sürücüsüne kadar herkesi etkileyebilir. Bu yüzden bir Kanlı Melekleri alayının bir pozisyonu savunup savunmayacağı kesin değildir. Her an çığlıklar atarak koşmaya başlayıp çıplak ellerle düşmanı parça parça doğramaya gidebilirler.
Bu geçmişte sayısız durumda Kan Melekleri’nin düşmanlarını katletmesine yol açmıştır. Muhtemelen bunların en ünlüsü Kovan Tempestora savaşıdır; burada Kan Melekleri öyle bir gözü karalıkla saldırmışlardır ki pek çok İmparatorluk taktisyeninin umutsuz dediği durumda düşmanı parçalamış ve bir ön cephe karargahı kurmuşlardır. Denilir ki Kan Melekleri’nin gözü dönmüşlüğü Armageddon Harekatı’nda onların imkansızı başarmasını sağladı. Onların bu güvenilirsizliği çoğu İmparatorluk Kumandanı arasında onları tutulmaz yaptı, ama Kan Melekleri bunu umursamaz çünkü onlar bilirler ki Kara Öfke onları daha güçlü yapar, daha zayıf değil.
İmparatorluk’un başlangıcından beri Uzay Kurtları İmparator için canla başla dövüşür. Adeptus Astartes’in en ünlü bölükleri arasında onların adı ve yaptıkları galaksinin bir ucundan diğerine bilinir.
Gözü kara oldukları kadar cesurdurlar ve yakın dövüşte ustadırlar ayrıca savaşçıları savaş alanında zafere çok önem verir. Uzay Kurtları savaşmak için yaşarlar ve ve ölüm onları korkutmaz.
Savaş Şekli
Uzay Kurtları’nın savaş şekli diğer tüm Space Marine kardeşlerininkinden farklıdır. Her Büyük Bölük’te farklı takımlar ve toplanmalar oluşur ve bunlardan her biri farklı görev yapar. Bir Uzay Kurdu hayatı boyunca çocukluktan safların arasına yerleşebilir ve yaşlanıp dişleri uzayana kadarda orada kalabilir. Eğer cesaretinden ve gücünden sorgu olunmazsa kendisinden Kurt Muhafızları’na (Wolf Guards) katılması ya da kendisinin bir Kurt Lord’u (Wolf Lord) olması istenir.
“Uzay Kurtları’nın kanlı pençeleri sadece kendilerinin değil savaştaki yoldaşlarının hayatınıda tehlikeye sokar. Eğer ölmeye çok isteklilerse üstlerinin laflarına kulak asmazlar ve aslanın ağzına atlarlar, biz de eğer şanslıysak bir kaçının aslanın boğazını yakalamasını umarız.”
Kuzgun muhafızlar düşman hatlarının arkasına harekat düzenlemede, gerilla savaşında ve düşman manevralarına karşı çabuk tepki vermekte uzmandırlar. Büyük Sefere’de (Great Crusade) düşmanın en zayıf noktasına kuvvetlerini odaklayarak sayısız dünya fethetmişlerdir. Horus İhaneti’nin sonunda neredeyse tüm bölük yok oluyordu, ancak en ümitsiz insanları kullanarak bölük kurtarılabildi.
İstvaan V katliamından sonra, Kuzun Muhafızlar eski zırhlar ve ekipmanla savaşmak zorunda kaldı. Kaynaklar yeniden ekipman yapımına müsait değildi ve bugün bile bölüktekilerin büyük bir bölümü eski zırhlar giyerler. Bu eski zırhları giyenler kendilerini primarch tarafından kutsanmış sayarlar ve Primarch’a eşit olduklarına inanırlar.
Kuzgun Muhafızlar’ın tahribat yaratmak için askerlerini kritik noktalara yerleştirmeleri efsane haline gelmiştir; onların hızlı asker yerleştirme ve bölük oluşturma taktikleri diğer pek çok bölük tarafından incelenmiştir. Pek çok iyi belgelenmiş durumda kuvvetin doğru yerde odaklanması daha bir isyanı başlamadan bastırmıştır. Aslında onların asıl kuvveti savşta askerlerin hızlı pozisyon almasıdır. Bölüğün pek çok Space Marine’i İndirme Tüpleri (Drop Pod) vasıtası ile nakledilir veya bir harp durumunu başlamadan bastırırlar ve bu da onlara hızla değişen bir savaş alanına uyum sağlamalarına imkan tanır.
Savaş Şekli
Kuzgun Muhafızlar askerlerinin taktiklerini sürekli değiştirmek zorunda kaldıklarından Codex Astartes’in öğretilerini yakından takip ederler. Kuzgun Muhafızlar daha çok uzun süre kendi başlarına haraket edebilen keşif güçlerine ve Sıçrama Roketli (Jump Pack) saldırı askerleri gibi hızlı tepkiler verebilen askerlere güvenir. Genel olarak keşif askerlerinin (Scout Troops) topladığı bilgiye bağlı olarak taktik askerlerini İndirme Tüpleri ile veya Yıldırım Şahinleri (Thunder Hawks) ile indirirler. Bölüğün gizli operasyonlarına göre asla zorunda kalmadıkça yakın muharebeye girmezler. Mümkün olduğu yerde Kuzgun Muhafızlar yakın dövüşten kaçınarak düşmanlarını yok etmek için güç kullanırlar.
Normalde yaygın olmamasına rağmen Kuzgun Muhafızlar’ın Dreadnought’ları sıklıkla İndirme Tüpleri ile gönderilir. Bu bölüğün beklenmeyen durumlara karşı hızlı tepki verip çabuk tepki vermesini sağlar. Horus İhaneti’nde sayıları çok azaldığı zaman bu bölüğün askerleri gerilla savaşında uzman oldular ve bu onların günümüze ulaşmasını sağladı. Bu bölük çok nadiren ağır zırhlı araç kullanır.
İmparatorluk Yumrukları Adeptus Astartes’in en saygı duyulan bölüklerindendir. Sadece İmparator’a olan sadakatlerinin apaçık ortada olmasından değil, İmparatorluk’un topraklarını korumaları da bundandır. Düşmanları ile savaşabilmek onlar için yeterli tatmin kaynağıdır.
Sekiz ana uzaylı ırkına karşı savaşta saygı kazanmışlardır, karanlık zamanlarda İmparatorluk’u bir arada tutmuşlardır ve Horus İhaneti’nde İmparatorluk Sarayı’nı savunma onurunu elde etmişlerdir.
Savaş Şekli
Ultramarine’ler ile birlikte Codex öğretilerine bağlıdırlar. Bütün saflar taktiksel karar verebilme ve haraket edebilme yetisine sahiptir. İmparatorluk Yumrukları tüm kuvvetlini dengelenmiş muharebe kuvvetlerine böler, bu kuvvetlerden biri düşmanın saldırısını geçiştirdikten sonra diğeri tüm gücüyle saldırır ve rakip karşılık verecek fırsat bile bulamaz. Meydan savaşlarında düşmanlarını yok etmeyi sevseler de kuşatma ve şehir savaşlarında geleneklerine bağlıdırlar. Sadece bütün saldırı seçenekleri tükenirse savunma kurarlar. Tek zayıf noktaları kaybetme korkularının onları risklere karşı kör etmesidir.
Tanrısal Primarch’ların insanların arasında yürüdüğü efsanevi zamanlardan beri Demir Eller İmparator’un sözünün izleyicisiydiler. Sayısız yüzyıldan beri onların iman ve inançlarında bir eksilme olmadı. Karanlık yıllarda diğerleri düşüp zamanla unutulurken onlar acıya direndiler. Güçlerinden ve inançlarını feda edenlere iğrenerek baktılar ve onları acımasızca cezalandırdılar. Primarch’ları Ferrus Manus korkusuz ve acımasız bir savaşçı-tanrıydı; bir gün dönüp insanlığı yönetip karanlıktan kurtaracak.
Savaş Şekli
Demir Eller’in doğadan gelen zayıflıklara karşı nefretleri onların savaş şekillerini etkilemişti. Bu nefret fiziksel beden ile ilgiliydi ve onlar kendi geliştirilmiş fiziklerinde bile hata buldular. Bu zayıflıklar derhal mümkün olan şekilde silindi. Bu sonradan Adeptus Mechanicus'a tapınma haline geldi. Zayıf bir vücut kolaylıkla harap olabilir ve zaaf gösterebilir; işte demir Eller en çok bundan nefret eder ve korkarlar. Vücut daha mekanik oldukça fiziksel zayıflıklara daha az yer kalırdı.
Demir-Liderler (Iron Fathers) konuşmalar ve orotoryolarla bu nefreti körüklerler. Bölük bu güçlü duyguyu kim olursa olsun düşmana karşı kullanmak üzere savaş alanına taşır. Demir Eller kararlılıkla savaşır, çünkü bunu İnsanlık'ın iyiliği için yaptıklarına, zayıf ve hainlere karşı yaptıklarına emindirler. Bölüğün soğuk öfkesi savaş alanında tanık olununca korkunçtur ve uygulandığında etkili... Space Marine’ler kendini daha mekanik hale getirdikçe daha vahşi şekilde çarpışırlar.
Demir Eller sahip oldukları kısıtlı sayıdaki Terminatör Zırhı’na ve Dreadnaught’a çok büyük saygı gösterir. Bütün bir bölük olarak terminatör görmek nadir bir olaydır, bunun yerine her bir Terminatör farklı gruplara lider olarak dağıtılınca daha iyi hizmet verirler. Çavuşlar (Sergants) Terminatör Zırh’ları giyer ve söylentiye göre bu zırh onlara fiziksel olarak bağlıdır. Ayrıca savaş kuvvetlerinin Dreadnaught’lar tarafından yönetilmesine çok sık rastlanır. Varlılarının verdiği esinlenme onların görevlerinin daha iyi yapmalarını sağlar.
Savaşlarda yüksek mobilize taktikleri kullanmakla korku ve ün salan Beyaz Yaralar’ın Space Marine’leri hızlı saldırılarda ve düşmanları cevap veremeden onları yok etmekte ustalaşırlar.
Cesaretin ritüel yara izini taşıyan korkusuz savaşçılar gezegenlerinden taşıdıkları kabilesel öfkeleri ile düşmanlarına hızlı bir ölüm getirirler.
Savaş Şekilleri
Düşmanı asla toplu olarak düzgün bir karşılık veremeyecek şekilde hızlı vur-kaç ataklarıyla parça parça yok etmek onları genel taktiğidir. Hız-motorları (speed-bikes) ve ultra hızlı asker yerleşimi onların savaş alanında daha önce hiçbir bölükte görülmemiş manevra kabiliyetine ulaşmasını sağlar.
Ağır zırhlı düşmanlar gölgeleri kovalarken Beyaz Yaralar onların etrafını sarar ve zayıf yönlerinden saldırır. Çoğu düşman kendini hatlarının arkasında güvende sanırken birden hiçbir yerden ortaya çıkan inleyen Beyaz Yara Keşif Motorcu’larının kanatlarına ve arkasına saldırdığını görür ve hatasını anlar. Selede oturmak için doğmuş Kaşifler savaş alanına sürekli motorları ile inerler.
Beyaz Yaralar düşmanlarını hep “bir kol uzaklığında” tutmak istediğinden kanlı saldırılara göre donanmışlardır. Seçkin motor takımlarından korkulur ve gökyüzünden düşen ve inanılmaz bir öfke ile saldıran Saldırı takımları (Assault Teams) ve yüzlerindeki yaralar korkunç bir manzaradır.
Temelleri nasıl oluştuğu bilinmeyen Kan Kuzgunları bilginin ve kadim ilimin gücüne inanır. Güçlü Kütüphaneci’ler (Librarians) tarafından yönetilen Space Marine’ler hesaplanmış öfke ile dövüşürler ve düşmanın planını anlayıp bunu uygulamaya geçirmeden önce onu durdururlar.
Kan Kuzgunları’nın belirli bir ana dünyaları yoktur ama bunun tarihlerinden mi yoksa karanlık bir nedenden mi kaynaklandığı binmemektedir. (Bu konuyla ilgili sonra bir açıklamada bulunucağım) Bölüğün kalesi Omnis Arcanum olarak bilinen bir savaş gemisidir ve bölüğün geri kalanı bu gemiye eşlik eden saldırı kuruvazörleriyle saldırı gemilerinde barınır. Librarium Sanctorum Omnis Arcanum’un içindedir ve burası bölüğün kahramansal ölümlerin, yok edilen düşmanların ve ele geçirilen hain bilgilerinin depolandığı yerdir.
Kan Kuzgunları’nın temel bir operasyon merkezi olmadığından temel ihtiyaçlarını karşıladıkları birkaç dünya vardır. Bu dünyalar eli sopalı vahşilerin olduğu sahipsiz gezegenlerden geniş kovan-dünyalara kadar değişir. Hiçbir sebep olmamasına karşın Kan Kuzgunları’nın diğer gezegenlere tercih ettiği birkaç gezegen vardır. Dedikodulara göre bu dünyalarda diğerlerinden fazla sayıda psişik vardır ve bu yüzden onlar buradadırlar ama bu gerçek midir bilinmez.
Savaş Şekli
Kan Kuzgunları düşmanı incelemeye ve savaşa girmeden önce onların hareketlerini tahmin etmeye inanırlar. Öfkeli hücumlara ya da hızlı saldırılara değil. Bu savaşa daha direk girmek isteyen diğer bölüklerle fikir ayrılığına yol açmıştır. Hatta bir bölük Kan Kuzgunlarını korkaklıkla suçlamıştır ama gerçek inkar edilemez; Kan Kuzgunları savaşa bir kez girdiğinde diğer Adeptus Astartes bölüklerinkine eşit bir öfke ile çarpışırlar.
Savaşta Kan Kuzgunları acımasızca çarpışır, savaş planları başlangıç konusundan son imhaya kadar çeşitlilik gösterir. Planların bu derinliğini düşmanlarının nasıl tepki vereceğini tahmin edebilen Kütüphaneci’lere borçludurlar. Daha önceleri de pek çok İmparatorluk kaynağını onların daha haberi olmadan uyarmışlardır. Bu düşmüş Primarch Magnus’un hikayesine benzer ve onun kaçınılamaz kaderine… Lanetlenmeye giden yol bu uyarılarla başlamıştı…
Lanetliler Bölüğü (Legion Of the Damned)
İmparatorluk’un pek çok efsanesi arasında en garibi Lanetliler Bölüğüdür. Terra’nın engizisyoncuları bu İnsanlık’ın savaşçılarının yaratıklarla umutsuzca savaştığı yerlerde savaşan bu farklı-dünyalı savaşçılarla ilgili tonlarca rapor yazmışlardır.Düşünceleri korkunçtur ve hayaletimsi görünüşlerinin bir hastalıktan kaynaklandığı söylenir.
İmparator’un savaşçıları Space Marine gibi gözükürler, hem gururlu bölükler gibi hem de onlardan farklı olarak insanlığı hainlerden ve uzaylılardan korurlar.
Zırhları gece gibi karanlıktır ve ölüm ile lanet simgeleriyle donanmıştır, başlık ve silahta kurukafalar, kollarda kemikler ve göğüste alevler...
Bölük daha önceden duyulmamış ve görülmemişti. Düşmanın üzerine öfkele gazap yağdırırlar ve düşmanlar yok olup gün kurtulmadan hiç savaş çığlığı atmazlar. Aynı gariplikle zafer kazanılınca ortadan kaybolurlar ve geldikleri cehennemvari krallığa geri dönerler. Onlar İmparator’un iradesinin ürünü müdürler veya daha gizemli bir gücün mü? Kimse bilmez…
“İmparator’un aklı adına, gerçek bana göründü! Onlar Kayıp Olanlar, Warp’ta kaybolan Alev Şahinleri’nin (Fire Hawk) ruhları. Onlar insanoğlunun düşmanlarından intikam almak için ölümden döndüler.”
-İhanet’le yargılanıp, idamını bekleyen Scribe Historicus Malary’nin günlüğünden.
