20 Haziran 2006

Irklara Genel Bir Bakış


Chaos Space Marines



Horus Heresy, İnsan İmparatorluğu'nun dayanma gücünü sonuna kadar zorlamıştı. Chaos tarafından ele geçirilen Warmaster Horus ve beraberindeki Space Marine Lejyonlarının Terra'da hezimete uğradığı günden beri eski gücünü kaybeden Chaos Space Marines, Eye of Terror'e kaçarak varlıklarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar.

Chaos Space Marines, Horus Heresy sırnasında imparatora ihanet eden Space Marine'lere denir. SM teknolojisi ve Chaos'un gücüne sahip bu birlikler; karanlık tanrılarının "pis işlerini" yaptırmak için kullandıkları en güçlü gruplardan biri haline gelmiştir.


Bu lejyonların birçoğu ana gezegenlerini kaybetmiş olduğundan, aktivitelerini Eye of Terror ve Maelstorm gibi birçok ırkın uzak durduğu bölgelerde sürdürmektedirler.

Bazen Chaos'un orduları Eye of Terror'den normal uzaya geçerek "Black Crusade" denen seferleri başlatırlar. Bu devasa savaşlar her seferinde milyarlarca canlının hayatını kaybetmesi ile sonuçlanmaktadır. İnsan İmparatorluğu, Chaos etkisini dizginleyebilmek için Eye of Terror çevresine milyarlarca Imperial Guard ve binlerce Space Marine konuşlandırmıştır.

---
Chaos Space Marine Chapter'ları



Black Legion (Lunar Wolves): Tüm Chaos lejyonları arasında en değişik olanıdır. Hemen hemen tüm Space Marine ünitelerine sahiptirler. Khorne veya Tzeentch'in komutası altında çarpışabilirler. Primarch'ı Horus'tur. Black Legion, adını değiştiren tek CSM birliğidir. Adını önce Sons of Horus olarak değiştirmiştir. Horus Heresy sona erdikten sonra da şimdiki adlarını almışlardır.

Birliğin şu anki komutanı Abaddon the Despoiler'dir. Abaddon, ayrıca Chaos içindeki en saygın askerlerden biridir.

Death Guard: Primarch'ları Mortarion'dur. Mutasyon geçirmiş "Plague Marine"leri ile ünlüdürler. Space Marine'lere ait birçok özelliği Chaos'un güçleri ile birleştirmişlerdir. Görünüş olarak insana en az benzeyen birliktir.

Thousand Sons: Primarch'ları Magnus'tur. Chaos'a geçmeden önce SM Chapter'ları arasında farklılıkları ile göze batmışlardır. Magnus'un telepatik güçleri ile Chaos'u algılayabilmesi, onun ve askerlerinin Chaos güçlerine olan merakını körüklemiştir. Chaos'un kontrol edilebilirliğine inanan Magnus, bilgiye olan açlığının da etkisiyle bu konuda kendini geliştirmeye çalışmıştır. Bunu farkeden İmparator da onu engellemeye çalışmıştır. Horus'un Chaos etkisine girdiğini İmparator'dan önce anlamıştır. Onu uyarmaya çalışınca da gezegeni yokedilmiş ve bunun sonucunda öfkelenen Magnus, karanlığa olan ilk adımını atmıştır...

Emperor's Children: Slaanesh'in adına savaşırlar. Yakın dövüşte uzmanlıkları ve Daemon'ları ile tanınmışlardır.

World Eaters: Great Crusade döneminin en kanlı Chapter'larından biridir. Adları sürekli vahşetle birlikte anılmıştır. Chaos tarafına geçtikten sonra da ünlerini devam ettirmişlerdir. İnsanlık dışı ölüm makineleridirler.

World Bearers: Çoğunluğun kanısına göre Chaos etkisine ilk girmiş olan Chapter, World Bearers'tir. Horus Heresy öncesinde bile insanlığa karşı bir tür gizli savaş vermiş olan bu chapter'in gerçek yüzü savaş patladıktan sonra ortaya çıkmıştır. Zamanında büyük ikna yetenekleri ile anılan bu lejyon, Chaos'un yetenekli savaşçıları haline gelmiştir. Tüm CSM Chapter'ları arasında Daemon'ları en çok World Bearers kullanmaktadır.

Night Lords: Night Haunter'in liderliği altındaki bu grup, Horus Heresy esnasında Eastern Fringes bölgelerine yaptıkları ani ve açımasız saldırıları ile ünlenmiştir. Son derece mobilize birliklere sahip olan bu Chapter, aynı zamanda saldırmadan önce düşmanlarını korkutmak için gönderdikleri mesajlarla da ünlüdür.

Iron Warriors: Kuşatma savaşlarında uzmandırlar. Basilisk ve Vindicator tanklarını kullanabilirler. Çoğunlukla yakın dövüşe girmez ve kitle imha silahlarına başvururlar.

Alpha Legion: Galaksinin dört bir yanına kurdukları casusluk olayları ile her türlü ihaneti ve terör yayan saldırıyı desteklerler. Düşmanını yenmek için hileye başvurduğu sıkça görülmüş bir Chapter'dır.


Necrons


Necrontry'ler, binlerce yıl önce yaşayan "The Old Ones / Eskiler"in zamanından beri galakside bulunmaktadırlar. Eskiler, galaksiye tam bir hakimiyet kurduğu zamanlarda ortaya çıkan bu halk, Eskiler'in gücüne sahip olmayı ve onların yerine geçmeyi istemiştir. Ancak Eskiler, onların bu isteklerini anlamış ve Necrontry ırkını galaksiden sürmüşlerdir.

Binlerce yıl sürgün halde yaşayan bu halk, zaman içinde yaptığı araştırmalardan biri sırasında C'tan Yıldız Tanrıları ile karşılaştı. C'tan'lar, onlara ölümsüzlüğün ve mutlak gücün sırrını verdi: Kendini hemen onarabilen yarı-yokedilemez makineler...

Bunun sonucunda C'tan'lara inanan Necrontry halkı bilinçlerini bu makinelere aktardı ve onlar için hazırlanan korkunç tuzağa düştü. İradelerini kaybeden Necrontry'ler, C'tan'ın ölüm makineleri haline geldi. Bu andan sonra "Necrons" olarak anılmaya başlandılar.

Eskiler ile savaştılar. Eskiler, onları durdurmak için Eldar ırkını oluşturdu ve Necron'lar ile savaştı. Sonunda Eskiler yokoldu ancak savaş devam etti. Galaksideki yaşamı sömüren Necron'lar; binlerce yıl sonra uyanmak üzere gezegenlerinin derinliklerindeki dev mezarlara yattılar.

Necron ırkı, 41. Binyılda yeraltı mezarlarından tekrar çıkmaya başlamıştır. Galakside yokedilecek yeni yaşamlar belirmiştir çünkü...
Tyranids

Tyranid ırkı ile ilk kez imparatorluğun karakol gezegenlerinden biri olan Try'de karşılaşılmıştır.
"Eastern Fringe" bölgesindeki onlarca gezegenle bağlantı kesilince gönderilen İmparatorluk Güçleri, bu bölgedeki yaşamın tamamen kuruduğunu görerek dehşete kapılmışlardır. Bu garip yaratıklar, kendi galaksilerindeki yaşamı yokettikten sonra şu an gözlerini bizim galaksimize çevirmiş durumdadırlar. "Hive Mind" denen bir gücün etkisi altındaki Tyranid'ler, korkusuzca savaşırlar ve neredeyse yenilmezdirler.

Galaksiye Olan Etkileri

Galaksiye ani bir giriş yapan bu ırkın tek amacı, yaşamı yok etmektir. Bir gezegeni mağlup ettikten sonra oraya bir tür organik zehir salgılarlar ve gezegenin tüm ekosistemini yokederek orayı yaşanmaz hale getirirler. Hepsi komutanlarının "Hive Mind" gücü ile adeta hipnotize edilmiş olduğu için neredeyse korkusuzdurlar. Evrendeki tüm ırklara düşmandırlar.

Öldürdükleri canlının DNA'sını çalarak onun özelliklerini kazanabilirler. Çok hızlı mutasyon geçirebildikleri için her türlü ortama uyum sağlayabilirler. Düşmanlarının zayıf noktalarını bulduktan sonra hemen ona uygun savaşçılar üretebilirler. Gezegenler üzerinde sürekli yerleşim kurduklarına dair bilgi yoktur, Hive Fleet denen filolarda seyahat ederler. Evrendeki Hive Fleet dehşeti 745.M41'den beri sürmektedir. Tyranid filolarının bir kısmı çok ağır bedeller ödenerek yokedilebilmiştir, ancak tehdit sürmektedir.

Tyranid teknolojisi tamamen organiktir. Tanklar yerine dev yaratıklar kullanırlar. Uzay gemileri bile canlı bileşimlerden oluşmuştur. Yakın dövüşte oldukça yeteneklidirler. Mesafeli çatışmalarda ise biyolojik silahlar kullanarak büyük kıyımlar gerçekleştirebilirler.

Bu yaratıkları yenmek için onları korkusuz kılan "Hive Mind"i, dolasıyısla komutan yaratıkları öldürmek gerekir ki, bu yaratıklar evrendeki en kusursuz savaşçılar arasındadır.

İmparatorluk şu an için en çok Hive Fleet Leviathan ile savaşmaktır. Çünkü bu filo, önüne geleni yokederek Terra'ya doğru ilerlemektedir...

"Bu yaratıklar hakkında daha çok şey öğrendikçe, hareketlerinin sebeplerini anladıkça , onlardan daha da nefret ettim. Nefret ettim çünkü ne olduklarını anladım ve bir gün ne olacaklarını... Nefret ettim ama onlar da bizden nefret ettiği için değil.. İnsanı insan kılan en önemli özellik olan 'nefret edebilmek' ten dahi yoksun oldukları için."

Inquisitor Angmar



Orks

Orklar, galaksinin en kalabalık ve en savaşçı ırkıdır. İnsanoğlu yıldızlara ulaştığında ilk olarak Orklarla karşılaşmıştır. İlk kez Orklarla savaşmıştır ve hala da savaşmaktadır!

~~YEŞİL TEHDİD~~

Kim bu orklar?

Orklar galaksinin her köşesine yayılıyor. Basit ancak kuvvetli teknolojileri, sağlam yapıları ve korkunç derecede vahşi davranışları ile karşılarına çıkan her şey için büyük bir tehdit unsuru oluşturuyorlar.

Orklar 41.Milenyumun kanlı galaksisinde en hızlı yayılan ve savaşı en çok seven ırktır.Hayatlarının tek amaçları vardır: Savaş. Kendileri dahi olmak üzere karşılarına çıkan herşeyle savaşırlar. Orkların birleşip galaksinin sonunu getirmesini engelleyen tek şey geçinememeleridir. Çok çabuk organize olup düşmanlarını hızlı bir şekilde ezerler.

Orkların durdurulamaz vahşi ve durdurulamaz yapısı onların şehirlere, cephaneliklere, ormanlara, gezegenlere hatta yıldız sistemlerine aşırı zarar vermelerine neden olur. Yetenekli Ork Mekboyzlar tarafından yapılan Kontrol edilemesi çok güç ancak kuvvetli silahları ve garip cihazları Orkların yapılarına göre şaşılacak derecede gelişmiştir.

Kasyığını basit bir Ork ‘‘çocuğu’’ çıplak elle bir insanı ortadan ikiye ayırabilir. Savaş yaraları ile kaplı yeşil derileri onları kuvvetli ve acıya dayanıklı kılar. Savaşta en basit bir objeyi bile son derece ölümcül hale getirebilirler. Orklar galaksinin en zeki yaratıkları değildir ancak azda olsa sergiledikleri becerilerle kendinden emin olmayan bir komutanı yerinden edebilirler.

Çeviri: Fenrir
Katılım: bliz_

Galaksinin her yerinde gezegenleri bulunan Orklar, ileri teknolojiden uzak bir yaşam sürerler. Bu nedenle tank, top ve hatta uzay gemileri bile türlü kalıntıların garip bir birleşiminden oluşmuştur. Ork işçiliği de normalden farklıdır. Şöyle özetleyelim: Orkların silahları çok sık bozulur. Ork mühendisleri de bozulan silahı "gurcalar". Bunun sonucunda silah ya tamir olur yada büyük bir gürültüyle patlar! (Bazen daha iyi çalıştığı da olur, açıkçası bunu nasıl yaptığını Ork'un kendisi de hatırlamaz!)


Ork'lar, ırk olarak siyasi bir bütünlüğe sahip değillerdir. Gökyüzünde aynı anda kurulan ve çöken onlarca Ork devleti vardır.

Savaşmak, Ork'ların en önemli özelliğidir. Orklar savaşa o kadar düşkündür ki; eğer önlerinde düşman yoksa yeni düşmanlar yaratırlar: Yani birbirlerine saldırırlar! Bu nedenle birçok Ork klanı birbiriyle de savaş halindedir. (Ork'ların barışık olduğu başka bir ırk da yok zaten) Aslında bu iyi bir şeydir: Çünkü toplu halde yaşayan trilyonlarca Ork C'tan için bile büyük bir tehlikedir!

En Ünlü Ork Grupları

The Goff Clan: En savaşçı ork gruplarından. Yakın dövüşteki yetenekleri ve iri "üyeleri" ile ünlüdürler.

The Bad Moon Clan: İlginç bir klandır. Ork dünyasının tüccarlarıdırlar. Sürekli alır, satar ve galaksiyi kazıklamaya çalışırlar!

The Evil Sun Clan: Birçok motorize birliğe sahiptirler. Hızlı savaşırlar.

The Death Skull Clan: Sert savaşçılardır. Üstün ordulara sahiplerdir!

The Snakebites Clan: Sürekli yer değiştirirler. Bir gezegene gelir, ortalığı dağıtır ve giderler! Konakladıkları pek görülmez.

The Blood Axe Clan: Diğer orklardan farklıdırlar. Çift baltalı bayrakları ile tanınırlar. Nispeten gelişmiş bir gruptur.

Ork Kults of Speed: Neredeyse tamamen motorize savaşırlar. Bir yeri yağmalamaya uygundurlar!

Feral Orks: Galaksinin her yerinde, teknolojiden tamamen uzak veya çok az teknik bilgiye sahip, geri kalmış ancak güçlü orklar yaşar. Bunlara "Feral Orks" denmiştir.


Söylenti

Orklar ile ilgili bilinen bir şeyde onların doğal bir ırk olduğu değil yapay bir ürün olduklarıdır. Aslında orklar uzun yıllar önce yaşamış ve birbiriyle savaşmış iki ırktan birinin bir "kimyasal silahıdır". Orkların sporla ve hızla çoğalması, doğuştan savaşmayı bilmesi ve Mekboyz (mekanik çocuklar) dedikleri bir grubun gene doğuştan tank, top hatta uzay gemisi yapmayı bilmesi bunun kanıtıdır. Sonuç olarak tahminen orklar kontrolden çıktı ve kendilerini yaratan toplumu ve diğerini yok edip galaksiye yayıldı.




Dark Eldar

Dark Eldar'ların hikayesi, Eldar ırkının çöküşünden sonra başlar. Hayatta kalmayı başaran birçok Eldar grubu Chaos'un yolunu terkettiyse de; bir grup Eldar güçlerini kötü amaçlarla kullanmaya devam etti ve bir süre sonra Chaos Tanrıları'nın kölesi haline geldi.
Chaos'un (özellikle son ayinde ortaya çıkan Slaanesh adlı tanrının) etkisi altındaki Eldar'lar durmak bilmeyen yıkım makinelerine dönüştüler. Karanlık Tanrılarına kurban bulmak için onlarca gezegeni katledip milyonlarca insanı işkence ederek öldürdüler. Zamanla galaksinin korsanları olarak ün saldılar...

Dark Eldar'ın Özellikleri

Dark Eldar, galaksideki en büyük gezici-vurucu güç olmasına rağmen; ağır çatışma ortamlarında çabuk geri püstürtülebildiği için genellikle ağır savunulan (örneğin Cadian)
gezegenlerde başarılı olamazlar. Dark Eldar bir gezegene saldırdıktan sonra olabildiğince büyük bir katliam yapar; esirler toplar ve geri çekilir.
Yakaladıkları esirleri Chaos'a kurban etmeden önce korkunç işkenceler yaparlar. Bu nedenle olar hakkında şöyle bir söz söylenmiştir: Dua edin ki sizi canlı bırakmasınlar!



Eldar


Eldar, galaksideki en yaşlı ırklardan biridir. Daha insanoğlu değil uzaya çıkmak, iki ayağı üzerinde zorlukla yürüyebilecek durumdayken onlar galaksinin en büyük imparatorluğunu kurmayı başarmış bir uygarlıktır.

Zamanla zihinsel ve teknolojik olarak inanılmaz derecede gelişen bu toplum; sahip olduğu güçleri doğru kullanamamanın kurbanı olmuş ve "The Fall" denen büyük bir çöküş yaşamıştır.

Eldar Tarihi

Eldar ırkı, galaksinin bilinen ilk kayıtlarından beri hep varolmuştu. Belki de zamanın başlangıcından beri vardılar.

Binlerce gezegene hükmeden Eldar'lar, zamanla kazandıkları zihinsel güçlerin oluşturduğu zararların farkına vardı. Güçlerini "zihinsel" zevkler vs. için kullandıkları zaman Warp'ta ciddi dalgalanmalara (Warp konusunu ileride anlatacağım) yol açıyordu. Ancak sahip oldukları güce yenilen Eldar halkı, "ayin"lerine devam etti.

Yaptıkları, galaksiyi de zarara uğratıyordu. Artık ayinler herkes için tehlikeli bir hal almıştı ve durdurulmalıydı. Ancak sorun şuydu ki; binlerce yıl önce uzayda Eldar'ı durdurabilecek hiçbir canlı yoktu...

Sonunda kaçınılmaz son geldi: Gene bir ayin sırasında Warp'ta öyle korkunç bir dalgalanma oldu ki, sonunda Warp-Normal Uzay sınırı dahi bozuldu ve korkunç bir negatif enerji ortaya çıktı. Bu büyük patlama, Eldar ırkının büyük çoğunluğunun acılar içinde ölmesine yol açtı. Eldar'ların galaktik üstünlüğü artık sona ermişti.

Kalan Eldar'lar, güçlerini bedensel zevkler için kullanmamaya yemin ettiler ve "Craftworld" adını verdikleri devasa Gemi-Dünya'larda yaşamaya başladılar. Bir kısım Eldar da, karanlık tanrılara esir düştü ve güçlerini zihinsel zevkler için kullanmaya devam ederek Kaos'un köleleri haline geldi...

Craftworld'lar


Biel-Tan

Eldar ırkının onurunu savunan bir kolonidir. Savaşçılara önem verirler. Aspect Warriors gibi gelişmiş ünitelere sahiptirler. Chaos'a karşı savaştıkları da görülmüştür. Eldar ruhunu yaşattıkları için en saf kalmış craftworld'lardandır.

Saim-Hann

Saim-Hann, diğer Eldar Craftworld'ları tarafından dışlanmış bir kolonidir. Diğer koloniler, Saim-Hann'ın artık Eldar'lıktan uzaklaşmış ve barbarlığa dönüşecek kadar saldırgan bir grup olduğunu düşünür çünkü. Tabi bunun sonucu olarak Saim-Hann Craftworld'una yaklaşabilecek pek az güç vardır...

Alaitoc

Alaitoc, Eldar kolonileri içinde Eldar'lık yoluna en bağlı olanıdır. Gemi, galakisinin "Eastern Edge" denen bir bölgesinde bulunur. Bu nedenle diğer uygarlıklardan biraz uzaktırlar. Gizlice tüm uygarlıkları izledikleri tahmin edilmektedir. Yani bir tür "gözlemci"dirler. Inquisitor Czevak, Alaitoc dünyasını görmeyi başaran (galiba) tek insandır ve gördüklerini yazıya da aktarmıştır. GW sitesinde bulabilirsiniz...

Iyanden

Iyanden, bir zamanlar en büyük ve en güçlü koloniydi. Ta ki Tryanid'lerle karşılaşana kadar.
Bu craftworld, "Defence of Iyanden" savaşında tarihin gördüğü en büyük kahramanlıklardan birini göstermiştir. Tryanid'ler tarafından saldırıya uğrayan Iyanden Halkı, dünyalarını savunmak için ölümüne bir çaba göstermiş ve sonunda Tryanid'leri geri püstürtmüştür. Savaşın korkunçluğunu burada yazmak mümkün değil, ancak şun söylenebilir; savaş sonunda ölen Eldar sayısı binlerle ölçülemiyordu...

Belki bu savaşı kazandık, ancak atalarımız ruhlarını kaybetti...

Prens Yriel


Ulthwé

Ulthwé, askeri bakımdan en gelişmiş kolonidir. Gemileri Eye of Terror'e yani Chaos'a oldukça yakın olduğu için sıkça savaş gören bir topluma sahiptir. Sürekli teyakkuz halinde oldukları için halkın büyük kısmı silahlanmıştır. Savunmaları için sadece Aspect Warriors yeterli olmadığından; Black Guardians of Ulthwé olarak bilinen yüce savaşçılara sahiplerdir...

1 Comments:

Blogger Gaia Skywalker said...

ilginç bir yazı olmuş,
okurken king of choas adlı oyun geldi birden aklıma...

çok yaratıcı..

e.

5:23 ÖS  

Yorum Gönder

<< Anasayfa