19 Haziran 2006

TAU İmparatarluğu: Toplum ve Kastlar

Tau Toplumu


Tau toplumu Utilitilarızm'e benzeyen "Daha İyi" (Greater Good) fikri etrafında toplanmıştır. Tau kastları her ne kadar görev ve işleyişte farklılaşmışsa da tüm Tau'ların iyiliği için çalışırlar: Toprak Kast'ı üretim ve destek; Su Kast'ı iletişim ve dağıtım; Hava Kast'ı Tau İmparatorluğu içindeki dünyaları birbirine bağlar ve Ateş Kast'ı koruma sağlar. Tau'lar genel görünüşte dürüst ve idealisttirler ve herkesi Daha İyi için birleştirmeyi amaçlarlar.

Daha İyi diğer ırkları da kapsar, Tau'ların iletişime geçtiği diğer ırklar Tau toplumuna davet edilip, kendilerini Daha İyi'nin amacında ve Etehreal'lerin rehberliğine bırakırlar. Kendilerini Tau'lara bağlayan ırklar genel koruma, ticaret ve Tau teknolojisine erişim imkanı bulurlar. Kabul etmeyenler Ateş Kast'ının askeri gücü ile karşılaşırlar ve sonradan Tau İmparatorluğu'na katılabilirler.

Tau'lar kendilerininkinin en iyi yol olduğuna inanırlar ve birbirine benzeyen yıldızları birleştirmeye çalışırlar.

Tau Kastları:


Ateş (Shas): Ateş Kast'ı Tau'ların askeri gücüdür. Görevleri diğer kastları korumaktır. İnsanlardan daha kısa ama en az onlar kadar güçlüdürler. Diğer kastlara oranla çok daha gelişmiş kaslara sahiptirler; Tau anadünyasındaki avcı karakterlerinden gelen. Ateş Kastı Tau'ları bir çeşit onur koduyla motive edilirler ve kaba kuvvete karşı gelişmiş silahlarını kullanmayı tercih ederler.

Toprak (Tio): Toprak Kast'ı çiftçilerden, toplayıcılardan, teknisyenlerden oluşur; makine inşasından, yiyecek temininden ve Tau'ların yaşaması için gerekli malzemelerin temininden sorumludurlar. Toprak Kast'ı ayrıca sanatçıları, bilimadamlarını ve mühendisleri içerir. Bu kastın üyeleri daha çökük bir dış görünüşe sahiptirler.

Su (Por): Su kastını tüccarlar, diplomatlar ve danışmanlar oluşturur. Görevleri kastlar arasındaki etkin iletişimi korumak ve yabancı ırkları Tau İmparatorluğuna katılmaya ikna etmektir. Bu kastın Tau'ları daha uzun boylu, daha incedirler ve daha yumuşak davranışlıdırlar. Uğraştıkları diğer ırklara kendi kültüler alışkanlıklarını yayarlar ve bu iletişim açısından önemlidir.

Hava (Kor): Hava kastı Tau'ları geleneksel olarak mesajcılık yaparlardı ama artık pilot ve yıldız gemisi mürettabatı olarak Tau Donanmasını (kor'vattra) oluştururlar. Bu kast Tau'ları neredeyse dünyasız yaşarlar, daha gelişmiş bacaklara ama gücü düşüren bir iskelet ve kas yapısına sahiptirler. Tau kastlarının birleşmesiyle kanatlara sahip oldukları söylenir.

Ethereal (Aun): Aun "Sonsuz gerçek" olarakta çevrilebilir ve kabileler arası savaşı bitirip Daha İyi anlaşmasını yayan kasttır. Tau'ların yöneticisidirler, rahiplikte görev dağılımı ve asillik dağılımını belirlerler. Yapısal olarak Ateş ve Hava kastının özelliklerini taşırlar ama kafalarının önündeki ucu elmas şekilli bir kemikle işaretlenmişdirler. Ethereal'lara sorgulanmaksızın uyulur, İmparatorluk bunun psişik bir güç veya akıl temelli bir özellik olduğundan şüphelenir...


Çeviri: TAN


Fizikleri

Her Tau insanımsı şekildedir; iki kol, iki toynak, dört el (3 parmak ve 1 baş parmak) , tek bir kafa, derileri koyu mavidir (bu dünyadan dünyaya farklılık gösterir). Yüzleri geniş, gözleri yuvarlaktır ve tam yüzlerinin ön tarafında bir insanın burnunun olması gereken yerde l şekilli bir yarık vardır. Görüşlerinin insanlardan üstün olduğu bilinmektedir, çünkü onlar ultraviyole ve kızılötesi dalga boylarınıda algılayabilirler. Bu avantajlarına rağmen koku (yanlış çevirmiş olabilirim lütfen düzeltin) duyularından yoksundurlar ve bu reflekslerinin kötü olmasına ve daha yavaş odaklanmalarına neden olur. Buna karşılık insanlardan daha küçük; fakat daha sıkı yapılıdırlar (bu kastlara göre değişebilir). Ayrıca bugüne kadar çizimi apılış tek dişi Tau, Kumandan Gölgegüneş (Shadowsun), çok daha insansı bir yüze, daha güzel görünüşlü, daha büyük gözlü, burun benzeri l şekli yerine Y şekli bir yapıya sahiptir. Buna rağmen Gölgegüneşin standart bir Tau dişisi olduğu kesin değildir. Bu arada Tau'larda hiç psişik yoktur. Immaterium'da varoluşlarından beri Tau'lar hakkında çok az bilgi vardır ve yaşanan çok az mücadele. İşte bu yüzden Tau'lar Medusa 5'teki Warp'ı araştırırlar.



TAU Tarihi

İmparator'luk İnsanları ve Tau'lar arasındak ilk temas 35. Milenyum'un sonlarında, Adeptus Mecanicus'un araştırma donanması Demovlus sisteminde tanınmayan bir yıldız sistemiyle karşılaştığında oldu. Çalışmalar buraya hayat veren gezegenin (sonradan T'au olarak bilinecektir); dokunulmamış uzaylı bir dünya olduğunu ortaya çıkarır. Savanalarda yaşayan bir ırk aletlerin ve ateşin kullanımı konusunda ustalaşmıştı, ama Adeptus Mechanicus takımları onların varoluşlarını gereksiz buldu ve bu gezegeni temizleme ve kolonileşme için işaretledi. Bir koloni gemisi yaklaştı ama Warp fırtınaları yüzünden yok oldu ve bu fırtına sistemi bir süre isole etti. Apolosy Çağı insanları sorunlarla uğraştırırken bir gün Tau olarak anılacak alet kullanıcılar ovalardan çıkmaya ve avlanma alanaları aramaya başladılar. Her Tau-öncesi kabile inanılmaz hızla yeni çevresine uyumlu hale geldi. Nehir deltalarında yaşayanlar metal işleme ve mimaride iyi hale gelirken, düzlüklerde kalanlar güçlü avcılar oldular. Bu hızlı uyum sağlama ayrıca hızlı teknoloji gelişimini getirdi. Tau'lar hızla barut kullanmayı ve taş savunmalar yapmayı öğrendi. Sonradan ovalarda ve dağda kalan kabileler şehirlerde yaşayanlarla anlaşmazlığa düştü. Kabileler arası savaşlar bütün kıta üzerinde her defasında yıllar sürdü. Her iki taraftan binlercesi öldü, ama susuzluk ve açlığın getirdiği veba savaşın getirdiği ölülerden daha fazlasına malolmuştu. 37. Milenyumun sonlarında Tau'lar dışarı açılmaya hazırlanıyorlardı, savaş ve ölüm son haddine ulaştığında garip olaylar baş göstermeye başladı. Gökyüzündeki ışıklar ve dağlardaki yarı belirsiz figürler belirmeye başladı ve bazılarına göre bu ırklarının sonunu gösteriyordu. Fio'taun pilatosunda dağ ve avcı Tau'ları inşacı Tau'laraın en büyük savunma şehrini kuşattı. Kuşatma 5 mevsim sürdü, ama kaynaklar tükeniyordu, şehirde felaketler vardı, ama ova Tau'ları zaferden başka çözümü kabul etmiyorlardı. Bir gece farklı görünüşlü bir Tau kuşatanların kampına girerek kumandanla görüşmek istediğini söyledi. Yumuşakça konuşuyordu ve nöbetçiler kendilerini karşı koyamaz hissettiler ve onu liderlerine götürdüler. Aynı anda başka bir gizemli Tau'da Fio'taun'un duvarları önünde savunanlara kale lideriyle görüşmek istediğini söylüyordu. Tekrar bu gizemli isteğe uyuldu ve bir saat içinde o kale içindeki lideri ve diğerlerini duvarların dışına çıkardı. Dışarıda ilk kuşatanlarla gelen Tau ile karşılaştılar. Kumandanlar oturmalarını emrettiler ve nasıl kabileleri birleştireceklerini söylediler, kendilerine Etherals (ölümsüz) diyenler. Onlar, "Daha İyi" (Greater Good) denen bir şeyden bahsettiler, ona tüm kabilelerin birleşmesiyle ulaşılabilirdi ve güneş doğarken bir anlaşma yapıldı. Sonraki yıl daha çok Etheral göründü, barış ve Daha İyi ile ilgili mesajlar gezegeni sardı. Bu yılın sonunda savaşlar bitti ve Tau'lar daha önce olmadığı kadar birleştiler. Tau'ları yokoluştan kurtaran Ethereal'lar diğer Tau'ların zorluk çekmemesi için yen bir kast sistemi kurdular... Diğer 1000 yılda Tau'lar hem bilim hem sayı olarak geliştiler. Kısa süre içinde Tau'lar roket teknolojisine ulaştı ve T'au'nun aylarında koloniler kurmaya başladılar. Uzaya ulaşmak Tau'lara daha büyük imkanlar verdi ve daha uzağa gitmek için gerekli şeyleri sağladı. Tau'lar İmmetarium'u ve Warp'ı keşfettiler, ama hiç psişikleri olmadığından tam olarak Warp'ın nimetlerinden faydalanamadılar. Kısıtlı ışıktan hızlı teknolojilerini yerçekimi teknolojisiyle birleştirdiler ve gemilerinin birini Warp'a "dalmasını" sağladılar ve sonuçta büyük mesafeler katettiğini gördüler. Bu yeni teknoloji ile yeni sistemler buldular, çoğu durumda uzaylılar onlara katıldı ama bazıları (orklar gibi) karşı koydular. 41. Milenyumda Tau'lar İmparatorluk ile temasa geçtiler. Bir Tau koloni gemisi İmparatorluk sistemine girdi ve donanma tarafından yok edildi. Diğer taraftan tüccarlar Tau dış dünyalarını buldular ve bunlarla imparatorluk yerleşimleri arasında ticarete başladılar. Bu hızlı gelişen uzaylı ırk tehlikesine karşı alarma geçildi ve Administrataum Democlus seferini başlattı. Aylarca süren mücadele sonunda insanlar Water kastının barış teklifini kabul ettiler ve Tau uzayından çıktılar. 41. Milenyum'un son çeyreğinde Tau'lar Tyranid Kovan Donanması (Hive Fleet) Kraken tarafından saldırıya uğradılar. Zayıflayan İmparatorluk, uzayının savunma ihtiyacı için yeni bir koloni kurdu ve 3. Savaş başladı...


Çeviri: TAN




Kastların Harp Teknikleri

Hava kastı daha çok hava kuvvetleri ve uzay donanması ile ilgilenmesine rağmen savaş şekli Ateş kastı tarafından belirlenir. Ateş kastının asıl gücü Hunter Cadre (tam çeviremedim) olarak belirlenir ve İmparatorluk'taki İmparatorluk Muhafızları ile aynı görevdedirler; ayrıca aynı kast Tau'larından oluşururlar. Güçlerin bir kısmı Tau İmparatorluğu'nun diğer ırklarından oluşabilir, Hunter Cadre Kroot savaşçılarını, Vespid Sokan-Kanatlarını ve Gue'vesa güçlerini barındırabilir.

Ateş kastının savaş taktiği "Avcı" konseptine dayanır. İki temel savaş okulu vardır: Mont'ka (Öldüren Darbe) ve Kauyon (Sabırlı Avcı). Mont'ka güçleri yer üzerinde hızla koşarlar, rastgele bir hedef seçer ve ona doğru zamanında saldırır. Bir Hunter Cadre günlerce bekleyebilir, vurmak için doğru zamanı bekler ve savaş planları yapar. Kauyon tersidir; avcı avını bir yem (genellikle bir grup Ateş Savaşçısı) kullanarak bir tuzağa çeker. Yemden beklenen; avı Cadre'ın geri kalanıyla birlikte yokedebileceği bir yere çekmektir.


Savunma ve Saldırı

Tau'lar düşman saldırılarına karşı hat savunması yapmazlar, sadece geçici siper olarak sığınaklar veya kamuflajlı gözleme noktaları kullanırlar. Tau bina ve şehirlerine saldırılar bir Hunter Cadre tarafından karşılanırlar ve Hunter Cadre düşmanı geri püskürtmeye çalışırlar. Eğer bu başarısız olursa yerleşim birimi boşaltılana kadar düşmanı belli bir yerde tutmak için bir dizi saldırı gerçekleştirirler, sonra ısız şehre çekilerek bir Kauyon taktiği olan şehir savaşına başlarlar. Kauyon ve Mont'ka ayrıca belli bir pozisyonu da savunabilirler ama bu tip bir dövüş onlar için onursuzdur...

Tau'lar saldırılarını çok iyi planlarlar ve tüm silahlar dağıtılıp tüm planlar anlatılmadan dövüşe çıkmazlar. Düşmanlarının yok oluşu Tau kumandanları için bölgeyi ele geçirmekten çok daha önemlidir: Bir kere düşman yok edildi mi düşmanın elindeki toprak küçük bir çaba ile alınabilir.

TAN

1 Comments:

Anonymous Adsız said...

çok güzel bişi üşenmedim okudum warhammer hakkında acaip bilgi kaynagı saol kardeşim araştırmalar ve paylaşım için

2:38 ÖS  

Yorum Gönder

<< Anasayfa